20 Ocak 2015 Salı

İki Yaş Sendromu - Terrible Two

Çocuklar iki yaşına geldiklerinde yavaş yavaş kendilerinin ayrı bir birey olduğunu fark ederler. O nedenle birçok şeyi kendileri yapmak isterler, sizin istediğinizin tersini yapmak isterler, kısacası kendi kişiliklerini ortaya koymak isterler. Şöyle bir kendimi yokladığımda, bu iki yaş sendromu da ne menem bir şeymiş, hayatımız alt üst oldu gibi bir duygum yok. Beni fazladan uğraştıran bir süreçle karşı karşıya kalmadım. 

Çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğun gelişim aşamalarının farkında olmak. Ben yavaş yavaş bazı şeyleri kendisinin yapmak istediğini fark ettiğimde sürecin başladığını anladım. Çocuğun neyi neden yaptığını anladığınızda tolerans seviyeniz de yükseliyor. Kızgınlıktan çok, içinizde anlayış ve çocuğunuzun büyüdüne  tanıklık etmenin heyecanı oluyor. Çocuğun karakteri de süreci etkiliyor. Oğlum genel olarak sakin bir çocuktur ve iyi konuşabildiği için kendini iyi ifade ediyor. Belki de bu yüzden de biz çok ağır geçirmiyoruz. Oğlum bir keresinde elma istedi, ama ben alacam dedi. Babası kendisinin almak istediğini duymadığı için elma getirmek üzere mutfağa yönelince tepinmeye başladı. "Ben alacaktım" diye ağladı. O tepinirken ikimiz de gülmemek için kendimizi zor tuttuk. İki yaş sendromu denince ben bu sahneyi hatırlıyorum. Ondan sonra daha dikkatli davrandık. Kapıyı o açmak istiyorsa o açtı, gerekirse dışarı çıkıp kapıyı kapattık ve o kendisi açtı. Mümkün mertebe kendi başına yapmak istediklerine izin verdik. Ama tehlikeli olan isteklerine net bir şekilde hayır dedik ve neden tehlikeli olduğunu anlatmaya çalıştık. Tepinmeye başladığı zaman sakin kalın, izin verirse sarılın, vermezse yanında kalın. Bir süre tepindikten sonra süreci unutup gidiyor. Çocukların ağlamalarına da izin vermek gerekiyor. İçlerinde biriktirdikleri stresi bu yolla atıp rahatlıyorlar. Sonuçta, kendisinin bir birey olduğunu, farklı isteklerinin olabileceğini bize anlatmaya çalışıyor. O yüzden anlayışlı olmak gerekiyor. Kimi zaman evimiz dağılıyor. Çocuğumuz elindeki işi yapmayı bitirdiğinde evimizin dağınıklığını toplamak çok kolay. Ama dağıtmasına izin vermediğimiz durumda gösterdiği tepki nedeniyle yaşadığımız duygusal stresi atlatmamız çok daha zor oluyor. Öğrenme sürecinde olduğunu bilerek izin vermek gerekiyor. Yeni silinmiş bir evi o da sizin gibi silmek isteyebilir. Viledayı sizin kadar iyi sıkamadan yerleri silmeye kalkıp her yeri ıslatabilir. Ama o esnada bizim farkında olmadığımız becerilerini geliştirmekle meşgul. Bırakın biraz dağıtsın.

Geçen ay bir anda uyumak istemiyorum, bezimi değiştirmek istemiyorum, hatta pişen yemekleri yemek istemiyorum diye tutturmaya başladı. Tuvalet eğitimini henüz vermedik. Hazır görünmüyor. Bezini değiştirtmek istemediğinde ben pişik olacak korkusu yaşıyordum, ama yine de "Sen bezini değiştirmeye hazır olunca değiştiririm." deyip bir süre kendi haline bıraktım. Bir süre sonra "Bezini değiştirmeye ne zaman hazır olursun?" diye soruyordum. Yanıt vermezse elinde meşgul olduğu şey her ne ise mesela kitap okuyorsak onu işaret edip "Kitabını okuduktan sonra değiştirelim mi?" diye soruyordum. Genellikle "Tamam" diyordu. Kitap bittikten sonra verdiği sözü hatırlatıp onu hafiften zorlayarak bezini değiştirmeye götürüyordum. O zaman fazla itiraz etmiyordu. Hem onun isteğine saygı gösterip onu hemen bez değiştirmeye zorlamamış hem de bez değiştirme işine alışmasını sağlamış oldum. Bu süre genellikle 1 saatten az olmuyordu. Sanki her şey onun kontrolünde gibi hissetmesini sağlamaya çalıştım. Bir iki hafta bu konuda direttikten sonra şiddetli itirazları sona erdi. Şimdi itirazsız değiştirtiyor. 

İki yaş sendromu öyle gözünüzde büyütülecek bir süreç değil, yeter ki anlayış gösterin, çocuğunuzun gözünden bakabilin. Çevresindeki yetişkinlerin yaptıklarını kendi istediği zaman ve şekilde yapmak istiyor. Kendisinin isteklerine saygı gösterilmesini istiyor. Bir çocuktan ziyade "küçük bir insan" olarak dikkate alırsak bu süreci daha kolay atlatırız diye düşünüyorum.

Sağlıcakla kalın...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder