Dünkü "Güvenli Bağlanma Nedir?" konulu yazımın devamı olarak güvenli bağlanmanın nasıl gerçekleşeceği konusundaki bu yazıya, Adem Güneş'in "Güvenli Bağlanma" kitabını referans aldım. Güvenli bağlanma çocuğun güven içinde kendini bir duygusal yakınına bırakabilmesidir. Bütün çocuklar doğduklarında annelerine bağlıdırlar. Anne azıcık uzaklaşsa bebek ağlayarak tepkisini ortaya koyar. Erken çocukluk döneminde bebeğin her mızıldanması bir ihtiyaç sonucu oluşur. Doğumdan sonraki ilk iki yıl anne ile bebek arasındaki bağ, simbiyotik bir bağdır. Çocuk annesini kendisinin bir devamı olarak görür ve annesini her an yanında ister. Çocuk ilk iki yıl annesine ne kadar kolay ulaşırsa kendini o kadar emniyette hisseder, ne kadar emniyette hissederse de iki yaşından itibaren sağlıklı bir ayrılma sürecine girer. Bu ilk iki yıllık dönemde anne de bebeğine bağlanmalıdır. Yani, bağlanma çift yönlü olmalıdır. Çocuk annesine doyamazsa ona bağımlı hale gelir. Bu nedenle, ilk iki yıl çocuğun ihtiyaçları karşılanmalı ve ihtiyaçlarını karşılayan anne de sadece fiziken değil ruhsal olarak da çocuğu ile birlikte olmalı. Adem Güneş, yenidoğan bir bebeğin sebepsiz ağlamalarının, derin uykuya geçememesinin, sıçrayarak uykudan uyanmasının, gece korkularının ve emmeyi reddetmesinin altında bağlanma problemlerinin yattığından bahsediyor. Yine çocukların karşı gelmelerinin, tutturmalarının, söz dinlememelerinin temelinde ebeveyninden yeterince karşılık bulamamasının yattığını söylüyor.
Bağlanmanın temeli, anne ile yatmadır. Adem Güneş de, Fergus Lowe da, Naomi Aldort da anne ile bebeğin birlikte yatmasını teşvik ediyor. Anne ile yatan bebekler güven duygusuna sahip olurlar. Anne ile bebek arasındaki tensel temas bebeğe emniyet hissi verir. Yenidoğan bir bebek doğumla anneden fiziken ayrılmış olsa da, ruhen ayrılmamıştır. Bebeği ile birlikte uyuyan ve onu emziren anne daha fazla uyuyabilir. Bu yüzden, ertesi güne daha zinde başlar. Annelerin oksitoksin düzeylerinde de artış olması nedeniyle süt miktarı artar. Yine hem annenin hem de bebeğin stres hormonu ayrı uyuyanlara göre daha düşük seviyede olur. Annesi ile birlikte yatan bebekler daha mutludur ve büyüme hormonları daha yüksek düzeydedir. Emzirme dönemi bittikten sonra, çocuğu önce aynı odada anneden biraz uzağa, daha sonra ayrı odada yatırmak çocuğun güvenli bağlanma sürecini güvenli ayrılma ile tamamlamasını sağlar. Geçmişte, annenin bebeğini altı ay emzirmesi ve ayrı yatması öneriliyordu. Bu önerinin temel kaynağı, sanayileşme sonucu işgücü gerekliliği nedeniyle annenin bir an önce çalışma hayatına geri dönmesini sağlamaktı.
Emme refleksi bebeğin annesine bağlanmasında önemli bir etkendir. Bebek emzirme esnasında annesini kendisine bırakmasını ister. Annenin huzurla bebeğini emzirmesi anne ile bebek arasındaki bağı kuvvetlendirir. Emme resfleksi yirmidördüncü ayın sonunda biter. Bu nedenle bebeklerin iki yaşına kadar emzirilmesi önerilmektedir.
Yine keyifle banyo ettirilmesi, altının severek değiştirilmesi, sevgi sözcükleri ve ninniler söylenmesi, ağladığında hemen kucağa alınması gibi çocuğun sıradan ihtiyaçlarının anne tarafından vaktinde ve yeterince giderilmesi anne ile çocuk arasındaki bağı güçlendirecektir.
Bana göre, her anne bebeği için doğru olanı kendi içinde, derinlerde hisseder. Çocuğun durumuna ve annenin ihtiyacı göre yukarıdaki önerilerden bir kısmı yapılmayabilir. Mesela, 24 ayın sonuna kadar emzirmek mümkün olmuyorsa mümkün olan en uzun süre emzirilmeye çalışılabilir, birlikte yatmak anneyi huzursuz ediyorsa bebeğin odasının erken ayrılması gerekebilir veya annenin bebek iki yaşına gelmeden işe başlaması gerekebilir. İşe başlama durumunda elden geldiğince bir yaşın tamamlanmasında fayda var. Ben yukarıdaki önerilerin hepsini elimden geldiğince yerine getirmeye çalıştım, ama bebeğim 14 aylıkken işe başladım. En azından biraz daha huzurlu olmak için çocuğumu anneme emanet ettim. Maaselef, kimi zaman hayat koşulları içinde istemediğimiz tercihler yapabiliyoruz. Tüm tercihlerinizin hem bebeğiniz hem de sizin için en iyi tercihler olmasını dilerim.
Görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder