8 Aralık 2014 Pazartesi

Güvenli Bağlanma Nedir?

Güvenli bağlanma konusu epeydir yazmayı istediğim konulardan birisi. Ama nasıl başlayacağım, nereden başlayacağım sorusunun yanıtını bulamadığımdan erteleyip durdum.

Doğan Cüceloğlu pekçok konuşmasında doğumdan 6 saat sonra, bebeğin beyninin arka kısmında bir bölgenin aktive olup "güvende miyim?" sorusunu sorduğunu anlatır. O yüzden çocuğu ağlatmayın, kucağınıza alın der.

Güvenli bağlanmadan, ilk Adem Güneş'in kitaplarını okurken haberdar oldum. Adem Güneş, akıcı ve kolay anlaşılır bir dille yazıyor. O yüzden kitaplarını bir solukta okumak mümkün. Kitapları annenin davranışlarının çocuk üzerindeki etkisinin farkına varmamı sağladı.

Kısaca güvenli bağlanma, bebeğin özellikle ilk iki yılda annesine güvenmesi ve anne ile bebek arasında güvene dayanan bir bağın oluşmasıdır. Adem Güneş, bu sürecin çocuk 4 yaşına gelinceye kadar devam ettiğini söylüyor. Adem Güneş, "Güvenli Bağlanma" adını taşıyan kitabında bu konuya uzun uzun değiniyor.

Ümit Akçakaya tarafından hazırlanan Milliyet Blog'taki "Psikolojide Bağlanma Kuramı" başlıklı yazıda bağlanma kuramına ayrıntılı olarak değinilmiştir. Bağlanma kuramı ilk kez İngiliz John Bowlby tarafından geliştirilmiştir. Bebek kendisine ilk kez bakan kişiye bağlanır ve bu kişinin de annesi olması nedeniyle ilk bağlandığı kişi annesidir. Bebeğin annesi ile kurduğu ilişki modelinden bebeğin tüm yaşamı etkilenir.  Bebeğin geri kalan hayatında göstereceği bağlanma davranışları büyük ölçüde annesi ile kurduğu ilişkinin izlerini taşıyacaktır ve bu bağlanmadan en çok etkilenen alanlardan birisi de yetişkinlik dönemindeki duygusal ilişkilerdir. Bunun yanı sıra, insanların duygularına nasıl yön verdikleri, stres karşısındaki tepkileri gibi konularda da anne ile bebek arasındaki ilişki yani bağlanma etkili olmaktadır.

Bebek ağlayarak, kendisine bakan kişiyi yani annesini yanına çağırır. Bebeğin ağlaması bir ihtiyaç nedeniyledir. Bu nedenle, annenin bu ihtiyaca bekletmeden yanıt vermesi gerekir. Böylece, bebek annesinin her ihtiyacı olduğunda kendisine koruma ve bakım sağlayacağına güvenmeye başlar. Güvenli bağlanan bebekler, anneleri yanındayken daha az ağlamaya ve daha çok keşfetmeye meyillidir. Güvensiz bağlanan bebekler ise anneleri tarafından kucağa alındığında bile ağlamaya devam ederler ve daha az keşfetme davranışlarında bulunurlar.

Prof. Mary Ainsworth, Bowlby'nin "Bağlanma Kuramı"nı test etmek için bir deney tasarlıyor. Çocuk anneyle bir odada oynarken bir başka yabancı geliyor, önce sessiz duruyor, yavaş yavaş anne odadayken bebeğe yaklaşıyor, anne odadan bir süre sonra çıkıyor, bebek rahatsız olunca anne geri geliyor. Eğer güvenli bağlanma söz konusu ise bebek annenin kucağına almasıyla çabucak sakinleşiyor, sakinleştikten sonra tekrar odayı keşfe ve oyuna dönüyor. Kaçınan ve kararsız bağlanma gibi diğer güvensiz bağlanma çeşitlerinde, bebekler genel olarak huzursuzdurlar, annenin gidişine de gelişine de tepkisiz gibi görünürler, anneleri ile temastan kaçınırlar, gergindirler ve/veya sakinleşmekte zorlanırlar ve kendilerini güvende hissetmezler.

Güvenli bağlanmanın nasıl gerçekleşeceği konusuna değinmeden önce güvensiz bağlanmanın sonuçlarından birisine bir göz atmakta fayda var. Özgür Bolat, "İlişkiniz Ne Kadar Güvenli?" başlıklı yazısında güvenli bağlanmamanın yetişkinlik döneminde ilişkileri nasıl etkilediğinden bahsetmiş. Yazıda özetle, çocuğun annesiyle ve babasıyla ve anne babanın birbiriyle olan ilişkisinin çocuğun bağlanma şeklini belirlediği ve bu bağlanma şeklinin de onların ilerideki duygusal ilişkilerini belirleyeceği ifade edilmiştir. Yazının tamamına bir göz atmakta fayda var. Bakalım size tanıdık gelen bir şeyler var mı?

Güvenli bağlanmanın doğumdan önce başladığını ve özellikle hamileliğin son 3 ayına bu anlamda dikkat edilmesi gerektiğini ileri sürenler var. Bu konuda "Hamilelikte Annenin Psikolojisi Bebeği Etkiliyor?" başlıklı yazıma bakabilirsiniz.

Bir sonraki yazım güvenli bağlanmanın nasıl gerçekleşeceği konusunda olacak. Görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder